
İstanbul’un restoran hafızasında çok özel bir yere sahip olan, on beş yıllık profesyonel işletmecilik deneyimiyle ve “yine, yeni ve yeniden” mottosuyla ikinci on beş yıl için pupa yelken diyen Leb-i Derya, İstanbul’a yeniden aşık olmak isteyen herkesi bekliyor. Birden fazla ve birbirinden özgün konsepti tek bir çatı altında uyumla inşa eden Leb-i Derya, minimal bir ortamda özgür hissetmek için Kaptan Köşkü, geçirdiğiniz zamana neşe katan ev sıcaklığındaki Ana Salon ve nostalji severlerin kalbini fethedecek Cep Meyhane’siyle İstanbul’un en gerçekçi portresine farklı açılardan bakıyor. Her defasında İstanbul’la yeniden tanışma deneyimi yaşatan Leb-i Derya açıldığı ilk günden bugüne, samimiyetle demlenen dost meclislerine ev sahipliği yapmaya da devam ediyor.
“Bizi Bir Yapan Sofralar” Leb-i Derya’da
İstanbul manzarasını dört koldan sarıp sarmalayan Leb-i Derya, yemek öncesi ikram edilen tadımlık baharatlarla çeşnilenmiş zeytinyağından ana yemeğe kadar titizlikle hazırlanan menüsüyle kendine has bir mutfağa sahip olmanın haklı gururunu yaşıyor. Leb-i Derya’nın usta şefi Nazım şefin asırlık reçetelerden esinlenerek şekillendirdiği menünün zenginliğini, Anadolu yemek kültürünün nesiller boyu sevilerek bugüne aktarılan özel tatları belirliyor.

Birlikte olmanın tadını katmerleyen tatlılardansa, Yufkada Antep Fıstıklı Helva ve Çikolata Sufle gibi daha birçok eşsiz tatlı seçeneği dikkat çekiyor. Siz de İstanbul’suz olmaz diyenlerdenseniz Şehr-i İstanbul’un hoş sedasını daha yakından duymak için Leb-i Derya’da yerinizi şimdiden ayırtın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder