Deprem, yaşamın her alanını farklı şiddetlerde ve durumlarda etkileyen bir doğal afettir. Hem yerleşim bölgesinde hem de insan psikolojisi ...
Deprem, yaşamın her alanını farklı şiddetlerde ve durumlarda etkileyen bir doğal afettir. Hem yerleşim bölgesinde hem de insan psikolojisi üzerinde oldukça yıkıcı etkilere sahiptir. Her doğal afet sonrası gibi deprem sonrasında da yaşayan insanlar üzerinde travmatik etkileri oluşmaktadır.
Bu yüzden yaşanan stres ve travmatik durumların üstesinden gelmek bazen haftalar, aylar, yıllar sürebilmektedir. Depremi bire bir yaşamasa bile iletişim araçları üzerinden depremi takip eden ve gören kişilerde de afet sonrasında travma etkileri oluşmaktadır.
Deprem gibi doğal afet olayları her insan üzerinde farklı etkiler bırakabilir. Bu etkilerin ne durumda olacağı depremin şiddeti, can kaybı durumu ve kişinin psikolojik durumunun nasıl olduğuna bağlı olarak da değişiklik göstermektedir. Yaşanan doğal afet sonrasında da travmatik semptomlar yaşamaya devam ederler. Benzer olayın tekrar yaşanmasından endişe duyarlar ve bu endişe ile kişinin kendisine ve sevdiklerine karşı tehdit oluşturarak gündelik hayatları etkilenmektedir.
Normalleşmeye geçiş süreci için yaşanan olayların kısa sürede atlatılması gerekmektedir. Aksi halde toplumsal olarak ciddi sosyal aksaklıklar meydana gelebilmektedir. Depremden etkilenen kişiler süresinin kişiye göre değiştiği kısa, orta, uzun vadede psikososyal etkenlere maruz kalmaktadır. Travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, anksiyete bozukluğu, korku ve suçluluk gibi duygular oluşmaktadır. Bu duygular insan üzerinde en çok oluşan duygudurum bozukluklarından birkaçıdır.
Deprem sonrasında insanlar yaşanılan kötü olaydan sonra şokun üzerine pasifleşme ve iyileşme sürecini geçirmektedir. Deprem sonrasında yaşanan travmaların etkileri iyileşmediği sürece sosyal kırılmalar oluşmaktadır. Normalleşme dönemini sürdürebilmek için yaşanan travmanın etkisinin azalmış olması gerekmektedir. Uzmanlar afetten sonraki 4 ila 6 hafta içerisinde yaşanmış olayın şok durumunun atlatılıp normal hayata dönülmesi gerektiğini dile getirmektedir. Aksi takdirde travmaların süresi uzarsa toplum düzeninin bozulacağı da söylenmektedir.
Deprem yaşadıktan sonra travmaların etkileri nelerdir?
Travma, kişinin fiziksel ve zihinsel açıdan yaşadığı olumsuz durumların etkilerinin devam etmesi sonucu iyilik halinin bozulmasıdır. Yaşanan deprem sonrasında duygu durumda bozukluk yaşanması psikolojik olarak travmalara sebep olmaktadır. İnsan psikolojisinde şok yaşama, panik, endişe, korku, öfke duyma ve üzüntü gibi etkileri bulunmaktadır. Deprem yaşadıktan sonra travmaların etkileri şunlardır:
● Olayları hatırlamakta güçlük çekmek
● Olayın tekrarlanmasından endişe duymak
● Şok, korku, panik, üzüntü, öfke duygularının yoğun şekilde hissetmek
● Her uyaran karşı hassasiyet duymak
● Yalnız kalma korkusuna kapılmak
● Sürekli olarak tedbirde kalma ihtiyacı hissetmek
● Odaklanmada güçlük yaşamak
● İştahsız, huzursuz, sinirli olma belirtileri göstermek
● Uyku bozukluğu yaşamak
Yaşanan travmaların üstesinden nasıl gelinebilir?
● Kişinin duygularını bastırmasına sebep olacak yorumlardan uzak durulması gerekmektedir.
● Duyguların rahatça dile getirilmesine izin verilmelidir.
● Kişi yapmak istemediği davranışlar için zorlanmamalıdır.
● Kişinin zihinsel ve fiziksel olarak güvende olduğunu hissedeceği bir ortam hazırlanmalıdır.
● Sigara, çay, kahve gibi içeceklerin sinir sistemi ajite etmesinden dolayı tüketimini azaltılmalıdır.
● Günlük olarak yaşamı düzenleyecek plan oluşturulması gereklidir.
İnsanların afet sonrasında oluşan travmalar için belli bir standart yoktur. Bireyin psikolojik durumuna, yaşam koşullarına ve uygulanabilirlik düzeyine bakarak en uygun yöntem belirlenmelidir. Kişi iyileşme sürecine başlamadan önce çok zor bir dönemden geçtiğini bilincinde olmalıdır.
Hiç yorum yok